Femoroasetabuler Sıkışma
Kalça eklemindeki morfolojik bozukluk nedeniyle, femur baş-boyun bileşkesi ile asetabulum arasında gelişen patolojik temas ve sıkışmadır. CAM tipi, Pincer (Kıskaç) tipi ve Kombine tip olmak üzere 3 tip femoroasetabuler sıkışma tarif edilmiştir.
Sıkışmaya bağlı olarak eklem içerisinde gelişen ikincil hasar (labrum yırtıkları ve kıkırdak hasarı) hastalarda kalça ağrısına yol açan bir klinik duruma sebep olabilmektedir. Bu klinik duruma femoroasetabuler sıkışma sendromu adı verilmektedir. Sıkışmaya bağlı olarak eklem içerisinde gelişen patofizyolojik süreç, uzun dönemde kalça osteoartriti (eklem kireçlenmesi) için bir risk faktörü olarak gösterilmektedir.
CAM tipi sıkışma, femur kaynaklı olarak gelişen sıkışmadır. Sıklıkla femur boynu anterolateralinde (ön-yan) kemiksel bir fazlalık (CAM lezyonu) mevcuttur. Buna bağlı olarak femur başı asetabulum içerisine girerken eklem içerisinde bir makaslama kuvveti oluşur. Bu sıkışma geniş labrum yırtıklarına ve kıkırdak hasarına neden olur. Genç erkek hastalarda daha sık görülmektedir. (Şekil 1)
Şekil 1: CAM tipi sıkışmaya sebep olan kemiksel bozukluk ve eklemin hareketi esnasında oluşan hasar görülmekte
Asetabulumun aşırı örtünmesine bağlı olarak gelişir. Orta yaşlı kadın hastalarda daha sık görülmektedir. Eklemde gelişen ikincil, CAM tipine göre daha yavaştır. (Şekil 2)
Şekil 2: Pincer tipi sıkışmaya sebep olan kemiksel bozukluk ve eklemin hareketi esnasında oluşan hasar görülmekte
Her iki sıkışma tipinin birlikte görüldüğü tiptir. En sık karşılaşılan sıkışma tipidir.
Hastalarda kemiksel şekil bozukluğu ve klinik semptomlara bağlı olarak kalça hareketlerinde kısıtlılık ve ağrı mevcuttur. Hastalarda genelde; aktivite ile oluşan kalça yan kısmına doğru uzanan kasık ağrısı mevcuttur. Ağrı künt ya da keskin karakterde olabilir. Özellikle oturup kalkma gibi aktivitelerle şikayetlerde artış olmaktadır.
Sporcularda (futbol, vücut geliştirme sporcuları…), ağır yük taşıyan bireylerde, çocukluk döneminde kalça eklemi hastalığı geçiren bireyler daha sık etkilenmektedir.
Tecrübeli bir ortopedist tarafından muayene sonrasında çekilecek röntgen incelemeleri ile hastalığın tanısı konulabilmektedir. Eklemde gelişen ikincil hasarın görüntülemesinde manyetik rezonans görüntüleme (MR) oldukça yararlıdır.
Ameliyatsız tedavi sürecinin başarısız olduğu bireylerde cerrahi tedavi uygulanmalıdır. Femoroasetabuler sıkışma, kalça artroskopisinin günümüzde en sık olarak kullanıldığı klinik durumdur. 3-4 portalden (giriş deliği) uygulanan tedavi ile; eklem içerisindeki hasarlı yapıların tamiri dışında, eklemde sıkışmaya yol açan pincer lezyonunun (asetabulumun tıraşlanması, asetabuloplasti) ve CAM lezyonunun (femur baş-boyun bileşkesinin tıraşlanması, femoroplasti) tam artroskopik olarak giderilmesi mümkün olmaktadır. (Şekil 3-4) Tecrübeli ellerde hastaların artroskopik tedavisi sonrasında 2-5 yıllık klinik başarı %90’lardadır.
Şekil 3: Kalça artroskopisi
Şekil 4: Kalça artroskopisi ile CAM lezyonunun tedavisi