image

Kıkırdak Hastalıkları

Kıkırdak Hastalıkları

Eklem kıkırdağı, biyolojik özellikleri ile eklemlerimizde oldukça düşük sürtünmeli, yumuşak ve ağrısız bir hareket sağlar. Damarsal ya da sinirsel bir yapı içermeyen eklem kıkırdağının kendine özgü bu histolojik yapısı ve sınırlı iyileşme kapasitesi, eklem kıkırdağını dejeneratif (yıpranma ile gelişen) ya da travmatik bir kısım kıkırdak hastalıklarına karşı yatkın hale getirmektedir. Buna bağlı olarak, yaşam döngümüz içerisinde yaşlanma ile ya da günlük ve sportif aktivitelerle gelişen mekanik travmalar sonucunda, eklem kıkırdağında birçok hasar gelişebilmektedir. 

Şekil 1: Diz ekleminin artroskopik görüntüsünde sağlıklı kıkırdak yapı görülmekte.

Genel olarak kıkırdak hastalıklarını dejeneratif ve travmatik olarak 2 farklı biçimde değerlendirmek gerekmektedir. 

Yıllar içerisinde dejeneratif olarak gelişen kıkırdak hasarları, sıklıkla sınırlı bir bölgede değil daha yaygın olarak eklemleri etkilemekte ve ilk dönemlerde kıkırdak katmanının sınırlı bir kısmını etkilerken ilerleyen dönemde tüm kıkırdak katmanlarını etkileyen lezyonlarına ilerleyebilmektedir.

Travmatik yaralanmalarda ise sıklıkla eşlik eden travmatik çapraz bağ yırtığı, patella çıkığı gibi bir ek yaralanma mevcuttur. Bu tür yaralanmalarda sıklıkla fokal (kısmi bir alan) bir alan etkilenirken, kıkırdak tabakasının tamamı hatta subkondral kemiğin de (kıkırdak tabakasının hemen altındaki kemik) etkilendiği görülebilmektedir. 

Dejeneratif Kıkırdak Hastalıklarının Tedavisi:

Dejeneratif kıkırdak hastalıkları, sıklıkla orta yaş (40-60 yaş) grubu hastaları etkilemektedir. Tedavide karar; hastanın yaşına, fonksiyonel aktivite beklentisine ve hastalığın evresine göre verilir.

Burada şikayetlere sebep olan kıkırdak hastalığının tedavisinde; ağrı ve yangıyı azaltan ilaç tedavileri, fizik tedavi ve rehabilitasyon, aktivite değişiklikleri gibi ameliyatsız tedaviler etkili olabilmektedir. Bunun yanında eklem kıkırdağındaki dejeneratif sürecin ilerlemesini durdurmak amacıyla; ekleme enjeksiyonlar uygulanabilir ve nötrositik gıda takviyeleri (glukozamin, kondroitin gibi) tedavide kullanılabilir.

Eklem içerisine uygulanan enjeksiyonlar, denejeratif kıkırdak hastalıklarının tedavisinde sık tercih edilen tedavilerdir. Bu enjeksiyonlarda; trombositten zengin plazma (PRP), hiyaluronik asit, sitokin ya da peptit içeren ürünler kullanılabilmektedir. Detaylı bilgi için eklem içi enjeksiyon.

Şekil 2: Diz ekleminde patella kıkırdağının görünümü. Solda sağlıklı kıkırdak, sağda ise dejeneratif kıkırdak hastalığı nedeniyle yaygın evre 3 kondropati olan bir hastanın kıkırdağı görülmekte

Travmatik Kıkırdak Hastalıklarının Tedavisi:

Travmatik kıkırdak hasarı sonrası hasarlanan bölge, vücudun iyileştirme mekanizmalarının yetersiz kaldığı durumlarda eklemde ağrı, şişlik gibi şikayetler yaratır. Bu durumlarda hasarlanan alanın yeri (dizin iç kısmı, dış kısmı gibi, femur ya da tibia eklem yüzeyi gibi), büyüklüğü, ilk yaralanmadan sonra geçen süre, hastanın yaşı gibi birçok faktör göz önünde bulundurularak karar verilir.

Şekil 3: Diz eklemi femur kondili üzerindeki travmatik kıkırdak hasarının artroskopik görünümü

Kıkırdak tamir yöntemleri: 

Mikrokırık

Küçük tam kat kıkırdak lezyonlarında kullanılabilir (2 cm2’den küçük lezyonlar). Artroskopik cerrahi sırasında, lezyon sahasında ölü dokular temizlenir. Subkondral kemiğe uzanan küçük delikler oluşturularak, lezyon bölgesine kanama ve kemik illiği kökenli kök hücreler gelmesi sağlanır. Bu teknik ile lezyon sahasında fibrokıkırdak olarak adlandırılan bir rejenerat dokusu oluşması sağlanır. Bu teknik küçük lezyonlarda oldukça etkilidir. 

Mozaikplasti (Otolog Osteokondral greft transferi)

Bu teknik subkondral kemik dokunun hasta olduğu 4 cm2’ye kadar büyüklükteki lezyonlarda uygulanabilir. Diz ekleminin yük almayan bölgelerinden alınan, kemik ve kıkırdak silindirleri, hasta olan bölgeye transfer edilerek kıkırdak lezyonunun tedavisi sağlanır.

Otolog Kondrosit uygulamaları

4cm2’nin üzerindeki büyüklükteki lezyonlarda kullanılan hücre bazlı bir tedavidir. İlk ameliyat ile diz ekleminden sağlıklı kıkırdak hücreleri alınarak laboratuvara gönderilir. Elde edilen kıkırdak hücreleri (kondrosit) laboratuvar ortamında çoğaltılarak 4-6 hafta sonunda 2. operasyon ile lezyon sahasına uygulanır. Yeni bir kıkırdak dokusunun oluşturulması sağlanmış olur. 

Skafold uygulamaları

Bir kısım kıkırdak lezyonlarının tedavisinde, iyileşmeyi sağlayacak hücrelere rehber olması açısından defekt sahasına uygulanan, lezyon sahasında hücrelerin kıkırdak hücrelerine farklılaşmasına ve ara madde salınımına destek olan maddeler içeren biyolojik ürünlerdir. 

Skafold ve mezenkimal kök hücre uygulamaları 

Kıkırdak lezyonlarının tedavisinde, lezyon sahasına uygulanan skafoldlar ile elde edilecek iyileşme dokusu, mezenkimal kök hücreler ile desteklenerek daha kaliteli bir iyileşme dokusu elde edilebilmektedir. 

Allogreft uygulamaları 

Kadavralardan elde edilen kemik-kıkırdak doku parçaları, özel işlemlerde geçirilerek taze-dondurulmuş bir biçimde saklanabilmekte ve ihtiyaç duyulan hastaların tedavisinde kullanılabilmektedir. Özellikle diğer tedavi yöntemlerinin uygun olmadığı büyük kıkırdak lezyonu olan hastalarda, bu yöntem oldukça değerlidir. 

Online Randevu